Yaz mevsiminin başlarında Vaporesso tarafından piyasaya sürülen ve ülkemizde de oldukça rağbet gören Revenger modelinin biraz daha geliştirilmiş bir hali diyebileceğimiz Revenger X’i inceleyeceğim bu yazımda. Kullanıcısını genel anlamda memnun etmeyi başaran ve bir “Pico” kadar olmasa da satış rakamlarına göre nispeten az sayılabilecek arıza yaşatan Revenger’ın üzerine ne koyulmuş, aradaki farklar neler, model yükseltmeye değer mi gibi soruların tümünü yanıtlamaya çalışacağım.
1) Kutu İçeriği ve Ön İzlenimler
Ürün tasarımları konusunda ekseriyetle farklı bir çizgide durmayı yeğleyen Vaporesso, bu nefis tasarımları yine bir o kadar kaliteli bir sunumla bizlere ulaştırıyor. Bu basit ancak şık sunumların tüketicide yarattığı alışkanlığı akıllı telefon camiasında Apple firmasının politikalarından biliyoruzdur birçoğumuz. Vaporesso’da hemen hemen benzer bir çizgide ilerliyor dememiz yanlış olmaz.
Kutu içeriği ailenin bir önceki üyesi olan Revenger ile hemen hemen aynı. Belirtmek gerekirse
· Revenger X Mod
· NRG Tank Atomizer (üzerinde GT8 Coil takılı halde)
· Yedek GT4 Coil
· Yedek Atomizer Camı
· Yedek Oring’ler
· 510 Drip Tip adaptörü
· Vape Band
· USB Kablosu
· Garanti Belgesi, Kullanım Kılavuzu, Uyarı ve Bilgilendirme Kartları
şeklinde eksiksiz bir içerik mevcut. Revenger modelinde bir Vape Band ve coil’lerle ilgili özel bir bilgilendirme kartının olmadığını da hatırladığımdan, içeriğin Revenger X’de biraz daha zenginleşerek kullanıcıya fayda sağladığını söylemek mümkün.
Revenger X’in sonuna “X”ini getiren en belirgin farklardan biri malumunuz mod üzerindeki fiziksel seçim tuşlarının kaldırılıp yerine dokunmatik tuşlar getirilmesi ve bu tuşlarla çalışması için mod’un üzerine bir “taptic engine” (titreşim motoru) yerleştirilmiş olması. Yapılmış olan bu değişiklik mod’un kuru ağırlığı üzerinde herhangi bir farklılığa neden olmamış. Mod’un kuru ağırlığı 138 gram ve ölçüleri ise uzunluk 89 mm, genişlik 45 mm, derinlik 28 mm şeklinde ve selefi olan Revenger ile birebir aynı.
Keza kit’in diğer parçası olan NRG Tank’ta ise drip tip’teki ufak modifikasyon dışında hiçbir değişiklik söz konusu değil. Atomizer’in Türkiye’de satılan versiyonu 5 ml likit kapasitesine sahip, kuru ağırlığı 66 gram ve ölçüleri ise uzunlukta 56 mm olup çapta 26 mm.
Kutudan çıkan ve hem güncelleme işlemleri için hem de şarj işlemi için kullanılabilecek USB kablosu oldukça kaliteli ve herhangi bir üreticiden alınıp eklenmiş gibi bir görüntüden ziyade üzerinde Vaporesso’nun logosu bulunan, özel olarak ürettirilmiş bir kablo olduğu açık. Yanı sıra ürünün kullanma kılavuzu da cihazın özelliklerine dair tüm bilgileri içeriyor. Ayrıca garanti belgesinin arka sayfasında bulunan QR kodu ile orijinallik sorgulaması yapabiliyorsunuz.
2) Mod, Çip, Yazılım ve Genel Performans
Yanlış hatırlamıyorsam Vaporesso “Tarot” ailesi ile birlikte OmniBoard adını verdiğini ve o döneme kadar kullandıkları jenerik çiplerden daha fazlasını vaat eden çiplerini tanıtmışlardı. Bu çip ilk çıkan Revenger ile beraber 2.0 sürümüne ve şimdi ise Revenger X ile birlikte 2.2 sürümüne yükseldi.
Hiç bilmeyen kullanıcılar için çipin içim anlamında vaat ettiklerini özetleyecek olursak;
· 5 watt ile başlayıp 220 watt’a kadar çıkabilen watt modu
· Watt modu için ön tanımlı üç adet pre-heat ayarı (Soft – Normal – High)
· Yarımşar saniyelik periyotlarla toplam 5 saniyeye kadar özelleştirilebilen güç eğrisi (CCW – Customized Curve of Wattage)
· SS, Ni ve Ti teller için ön tanımlı slotlara ve bunlar dışında kalan teller için iki açık slota sahip, 220 watt gücün tümünü gerektiğinde kullanabildiğiniz, 100 ila 315 santigrat derece arasında kontrol sağlayabilen ısı kontrol modu
· Yarımşar saniyelik periyotlarla toplam 5 saniyeye kadar özelleştirilebilen ısı eğrisi (CCT – Customized Curve of Tempterature)
· Bypass mod’u (çipin güvenlik önlemlerini devre dışı bırakmadan mekanik mod gibi çalışmasına yarayan mod)
· Gerçek zamanlı tarih ve saat desteği
Bu listeye baktığımız zaman OmniBoard 2.0 ile OmniBoard 2.2 sürümleri arasında ısı kontrolünde sıcaklık kontrol değerinin 315 santigrat dereceye çıkarılmış olduğunu (OmniBoard 2’de 300 dereceydi) ve yine ısı kontrolünde kullanılabilecek güç değerinin 220 watt’a çıkarılmış olduğunu (OmniBoard 2’de 120 watt’tı) görüyoruz.
Şimdi de teknik detayları görelim:
· Çift pilli ve seri bağlantılı pil sistemi
· 2.5 A’ya kadar destek veren hızlı şarj sistemi
· 50 A maksimum akım desteği
· 9 V maksimum voltaj desteği
· 0,05 ila 5,00 arası ohm okuma desteği
· 0 ila 1000 arası TCR değeri desteği
Teknik detaylar göz önünde bulundurulduğunda OmniBoard 2.0 ile OmniBoard 2.2 arasında bir değişiklik göremiyoruz. Öte yandan OmniBoard’un hali hazırda 2.5 A’ya kadar destek veren hızlı şarj sistemi gibi detaylarla rakiplerinin oldukça önünde gittiği de bir gerçek.
Son olarak güvenlik önlemlerine göz atalım:
· USB giriş koruması (yüksek voltaj değerine sahip bir adaptör bağlanması durumunda devreyi korumak adına bağlantıyı keser)
· Eşitleyici şarj sistemi (her iki pilin eşit şekilde şarj olmasını sağlar)
· Düşük voltaj koruması (pillerinizin aşırı deşarj olmasının önüne geçer)
· Kısa devre koruması
· Düşük rezistans koruması (0,05 ohm’dan daha düşük bir ohmaja sahip coil bağlarsanız ateşleme yapmayı reddeder)
· Aşırı ısınma koruması (herhangi bir sebepten ötürü mod’unuz aşırı ısınırsa çalışmayı reddederek soğumayı bekler)
· Aşırı akım koruması (pillerinizden 50 A’dan daha fazla amperaj çekmeye çalıştğınızda ateşleme yapmayı reddeder)
· Pil polarizasyon koruması (pilleri yuvalara yanlış yerleştirdiğinizi fark ederek devre üzerinden akım geçmesini engeller)
Bu maddeleri düşündüğümüzde mod’un oldukça güvenli bir kullanım sunduğunu da anlayabiliyoruz. Özellikle kısa devre korumasının (ki belki de en çok lazım olan özellik) çok sağlıklı ve hızlı çalıştığını söyleyebilirim. Coil’inizde bir şeyler ters gidiyorsa, size o şekilde içim yaptırmamak için elinden geleni yapıyor mod. Yine bunlar arasında da OmniBoard 2.0’dan daha farklı bir özellik de yok. Hoş, daha ne olsun?
Özellikle Revenger kullanmış dostların bildiği üzere, OmniBoard 2.0’da modlar arasında geçiş yapmak bir miktar can sıkıcı olabiliyordu. OmniBoard’un marka özelliklerinden birisi olan üçüncü tuş yani mod tuşu kesinlikle verimli çalışmıyordu. Modlar arasında geçiş yapmak için mod tuşuna bir saniye basılı tutmanız ve istediğiniz moda gelinceye kadar bunu tekrarlamanız gerekiyordu. Özellikle watt modu ile ısı kontrolü arasında sürekli değişim yapan kullanıcılar için zamanla bir eziyet halini alan bu durumu Vaporesso’da fark etmiş olacak ki OmniBoard 2.2’de bu sıkıntıyı gidererek gayet kullanışlı bir menü operasyonu tasarlamışlar. Şimdi bunu biraz açalım:
Öncelikle söylemem gerekli ki dokunmatik tuşların varlığı sebebiyle (ilerleyen satırlarda buna da değineceğiz) Revenger X bir şey yapın ya da yapmayın, siz tuşları kullanmayı bıraktıktan 15 saniye sonra otomatik olarak kilitleniyor ve bunu değiştirmenin bir yolu yok. Tabi yine unutmadan, bir Vaporesso klasiği olarak ateşleme tuşu kilitlenmiyor. Mod açık olduğu sürece ateşleme tuşu kullanılabilir durumda oluyor ve bunu da değiştirmenin bir yolu yok. Hoş, zaten bahsettiğim kilitlenme durumu sebebiyle ateşleme tuşunu artık sadece cihazı açıp kapatma ve ateşleme yapmak için bu menü kilidini açıp kapatmakta da kullanıyoruz. O yüzden Revenger X özelinde menü operasyonlarına her zaman ateşleme tuşuna üç defa basıp menü kilidini kaldırarak başlıyoruz.
Menü kilidini kaldırdıktan sonra (cihazın kilitli olduğu ekrandaki ikinci satırda orta pozisyonda bulunan asma kilit şeklindeki işaretten anlaşılabilir) mod tuşuna üç defa üst üste basarak yahut bir saniye basılı tutarak “Mode Menu”ye giriş yapmaktayız.
Sırasıyla ilk üç seçenek (VW – High, VW – Normal, VW – Soft) standart watt modundan ibaret ve seçenekler sadece pre-heat’i seçmek için var. Yani OmniBoard 2.0’da olduğu gibi watt modundayken menüye gidip pre-heat’i seçmek yerine doğrudan buradan seçim yapabiliyor ve hızlıca değiştirebiliyoruz. Watt ayarını ise artı – eksi seçim tuşlarıyla herhangi bir mod’da ayarladığımız gibi standart bir şekilde ayarlayabiliyoruz.
Dördüncü seçenek ise güç eğrisini ayarlayarak içim yaptığımız “CCW” modu (bu modun mantığını anlattığım ilgili forum post’unu buraya tıklayarak okuyabilirsiniz). Bu seçeneği aktif ettikten sonra karşısınza ilk etapta eğrinizi ayarlayacağınız bölüm gelecek. Bu bölümde yarımşar saniyelik periyotlar arasında ilerlemek için ateşleme tuşunu kullanıyor ve periyotların watt ayarını değiştirmek için artı – eksi butonlarını kullanıyorsunuz. Tüm değişikliklerinizi tamamladığınızda mod tuşu ile onaylıyor ve grafiğinizin görüntülendiği içim ekranına geliyorsunuz. Maalesef grafiği onaylamadan deneme yapma şansı sunmuyor bize çip ateşleme tuşunu periyot seçimleri yapmakta kullandığından ötürü. Bir değişiklik yapmak istediğinizde tekrar “Mode Menu”ye girip, CCW’yi seçmeniz gerekiyor.
Beşinci, altıncı ve yedinci seçeneklerimiz (VT – SS, VT – Ni, VT – Ti) tıpkı ilk üç seçeneğimiz gibi bir anlamda ortak ve tel türlerine göre ön tanımlı ısı kontrol seçeneklerinden oluşuyor. Bu seçenekleri pek çok güncel mod’dan biliyor olsanız da Vaporesso bu seçeneklerin detayına birkaç güzellik getirmiş ve bahsetmeden geçmek doğru olmaz.
Sekizinci ve dokuzuncu seçeneklerimiz açık TCR slotları. Bu slotları seçtiğimizde hemen üstte gördüğünüz dörtlü alt menü yerine üçlü bir alt menü görüyorsunuz çünkü açık TCR slotları için CCT desteği yok. Bu eksik dışında tüm ayar ve menü mantığı yine üstte anlattığım gibi olduğundan ekstra girmeye gerek duymuyorum.
Unutmadan eklemeliyim ki Revenger’da TCR değerlerini girmek ya da değiştirmek için ürün için Vaporesso tarafından sağlanan yazılıma muhtaç durumdaydık. Revenger X’de anlattığım üzere bu bağımlılık ortadan kalkmış durumda. Büyük bir artı.
Ve son olarak onuncu seçeneğimiz ise “Bypass” modu. Regüle mod’ların tümündeki Bypass modları her ne kadar güvenlik önlemlerini aktif tutuyor olsa da bu mod’un tamamen tecrübeli kullanıcıları hitap ettiğini söylemek boynumun borcudur.
“Mode Menu” ve ilgili alt menü sistemi böyleyken çipin diğer ayarlarını yapabildiğimiz bir menü sistemi daha mevcut. Mode Menu içerisindeyken onuncu seçenekten sonra seçili hale “System Set” şu seçeneklerden oluşuyor:
1) Time Set: Ekranda görüntülenecek tarihi, saati ve saatin görünümünü ayarlıyoruz. Number dijital saat görünümüne tekabül ederken Pointer analog saat görünümüne tekabül ediyor. Eğer tarih ve saat özelliğini kullanmak istemezseniz yine buradan kapatabiliyorsunuz. Ve unutmayın ki çip üzerinde ekstra bir güç kaynağı olmadığı için pillerinizi çıkardığınızda tarih ve saat ilerlemiyor.
2) Brightness: Ekran parlaklığını ayarlıyoruz. 17 kademe mevcut ve bu sayede çok yumuşak bir ayar yapabilmek mümkün oluyor.
3) Puff Counter: Puff sayacını sıfırlıyoruz.
4) Smart On/Off: Sadece watt modunda çalışan “Smart” özelliği taktığınız coil’e göre en uygun olabilecek ortalama bir watt değerini kullanıcıya sağlar. Bu özelliğin sağlıklı çalışabilmesi için cihaza yeni bir coil taktığınızda cihazın size sorduğu “New Load + / Old Load –“ sorusuna “New Load” olarak yanıt vermeniz gerekir. Ön tanımlı olarak bu özellik kapalı gelir. Deneyimli kullanıcılardan ziyade acemi kullanıcılara yönelik faydalı bir özelliktir. Unutmadan, cihazın size önerdiği watt değerini, tabii ki de değiştirebilirsiniz.
5) Screen Timeout: Cihaz kullanılmadığında ekranın ne kadar sürede kararacağını ayarlıyoruz. Ön tanımlı olarak 15 dakikaya ayarlı gelir. 1 saate kadar artırabilir, 3 saniyeye kadar düşürebilirsiniz.
6) Vibrate: Dokunmatik tuşların geri bildirim – titreşim seviyesini ayarlıyoruz. 8 kademe mevcut. Yine oldukça yumuşak bir ayar yapabilmek mümkün.
7) Version: Cihazınızın yazılım sürümünü ve donanım kodunu öğrenebiliyorsunuz. OmniBoard 2.0’da ve öncesinde bu ekranı mod ve ateşleme tuşuna aynı anda basarak öğrenebilmek mümkündü ancak şu an bu kısayol çalışmıyor. Onun yerine sadece buradan öğrenebilmek mümkün.
8) Default: Mod’u fabrika ayarlarına döndürüyoruz ve yaptığınız tüm ayarlar (TCR değerleri dâhil) sıfırlanıyor.
Revenger X’in ve içerisinde bulunan OmniBoard 2.2’nin kullanıcısına sundukları görüldüğü üzere oldukça göz dolduruyor. Peki ya performans anlamında bu verdiklerinin altını doldurabiliyor mu? Cevabım evet, doldurabiliyor.
Mod’u yaklaşık 3-4 gündür kullanıyorum ve watt modu denemelerinde hem kendi atomizer’ini GT8 coil ile birlikte hem de Steam Crave Aromamizer Supreme RDTA V2’yi 24 ga kanthal tel ile hazırlanmış 0.25 ohm dual coil kurulumuyla kullandım. Hem kendi atomizer’inde GT8 gibi quad coil ve 0.15 ohm olm hazır coil’i ısıtmakta hem de diğer RTA’a da ki kurulumu ısıtmakta ortalama üzeri denilebilecek bir performans gösterdiğini söylemeliyim. Özellikle pre-heat’i “High” olarak ayarladığımda aldığım performansın çok daha arttığını ve soğuk coil’lerin ilk ısınmaların çok daha kısa sürede tamamlandığını da eklemeliyim. Yani pre-heat öylesine koyulmuş bir fonksiyondan ziyade gayet çalışan bir fonksiyon.
3-4 gün boyunca herhangi bir “misfire” durumuyla karşılaşmadım. Her iki farklı atomizer için de çeşitli pre-heat seçeneklerinde yaklaşık 100 watt’a kadar içimler yaptım ve herhangi bir dalgalanma hissetmedim. Ateşleme içim süresince oldukça istikrarlı şekilde devam etti. Kısacası watt modu, cihazın segmentini ve fiyat aralığını düşündüğümüzde benden tam puan aldı.
CCW yani güç eğrisi özelliğini sadece kendi atomizer’i ile kullandım. Zorlu ayarlamalarla (80 watt – 40 watt – 100 watt – 20 watt, vs) dahi harika şekilde başa çıkabiliyor ve grafiğe net cevaplar veriyor. Yine tam puan aldı.
Isı kontrol özelliğini Geekvape Ammit 25 atomizer üzerine 26 ga Temco SS316L tel ile 0,40 ohm single coil kurulumuyla kullandım. Gayet stabil çalıştığını söyleyebilirim, bir problem yaşamadım ancak kuru pamukla neler yapabildiğini ölçebilecek kadar zamanım olmadı ne yazık ki.
Tüm bu performanslar ile de ilintili olarak yapılmış bir değişikliğe eleştiri getirmek zorundayım bu arada. Şu güne kadar kullandığım Vaporesso ürünlerinde coil’e voltajı canlı olarak okunabiliyordu. Nedendir bilinmez Revenger X’de bu değiştirilip sabit voltaj görüntülemeye dönmüş. CCW ve ısı kontrolü modlarında bu durumdan ötürü mod’un yapmakta olduğunu anlamakta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Canlı değerlerin özellikle orta seviye mod’larda her zaman iyi olduğunu düşünmekteyim. Biliyorum bu özellikle acemi kullanıcılar için artı bir özellik olarak görünecek ancak ben umuyorum ki bir güncelleme ile eski haline getirilir yahut bir seçenek olarak sunulur.
Ek olarak çip ohm okuma konusunda da fena değil. Yihi SX550J çipiyle karşılaştırdığımda +0,01 / +0,02 ohm daha fazla okuduğunu gördüm. Normal sapma değerleri içerisinde kaldığından dolayı bir eksi yazmıyorum. Hemen her mod’da karşılaşılan bir durum. Mutlak hassasiyet sağlayabilen mod’ların sayısı azdır malum.
Son olarak, meraklısı için ortalama bir sarfiyat bilgisi vermek istiyorum. Tam dolu bir çift eşlenik Sony VTC6 pil ile kendi atomizer’ini ve GT8 coil’ini kullanarak çeşitli pre-heat seçeneklerinde 45 – 50 – 55 watt aralıklarında gezinip ortalama 3,5 saniyelik puff süresiyle +/- 300 puff’ı gördüm ve piller bitti. Bu iyi bir değer çünkü DL kullanıcılarının birçoğunu bile bir gün pil değiştirmeden idare edebilecektir. Ancak unutmayın ki bu referans bir değerdir. Bu değer sizde tamamen farklı çıkabilir.
3) Atomizer ve Coil’ler
Tıpkı Revenger’da olduğu gibi Revenger X’le birlikte de Vaporesso’nun “NRG Tank” adını verdiği hazır coil’li sisteme sahip ve DL tarzı içim için tasarlanmış bir atomizer geliyor. Sadece ufak bir fark var. Revenger ile birlikte gelen NRG Tank’ın drip tip’inde sıçratma engelleyici / sıçratmayı azaltıcı bir tür süzgeç varken Revenger X ile birlikte gelen NRG Tank’da bundan vazgeçmişler. Drip tip’in altı tamamen açık ve baktığınızda coil’inizi rahatlıkla görebiliyorsunuz artık.
Bunların yanı sıra Revenger’dan aşina olmayan kullanıcılar için atomizer’i tanıtmak gerekirse şunlar söylenebilir:
Çap olarak en geniş noktasında 26 mm’ye ulaşan NRG Tank 5 ml likit kapasitesine sahip. Slide ‘N Fill adı verilen likit doldurma sisteminde top cap’i çıkarmak yerine, küçük bir parmak hareketiyle yerinden kaydırıyor ve karşınıza gelen dolum noktasından likitinizi ekleyebiliyorsunuz. Kilitli bir sistem olmasa da cebinizde taşırken açılma tehlikesi de yok. Herhangi bir sızdırmaya da kullandığım 3-4 gün boyunca rastlamadım.
Delrin malzemeden üretilmiş wide bore drip tip’e sahip ve bu sayede rahatlıkla buharı çekebiliyorsunuz. Oldukça geniş olan hava kanalları ile birlikte kombine olduğunda sizi zorlamayan bir içim deneyimi ortaya çıktığını söyleyebilirim. Keza wide bore drip tip’ten hoşlanmayan kullanıcılar için kutu içeriğinde gelen 510 drip tip adaptörüyle birlikte standart drip tip’lerinizi kullanabilmeniz de mümkün.
Ek olarak hava kanal ayarı yüzüğü oldukça sağlam. Nasıl ayarlarsanız öyle kalıyor ve yüzüğün üzerindeki girinti ve çıkıntılar sayesinde ayar yaparken yüzüğü oldukça sağlam şekilde kavrayabiliyorsunuz. Ayrıca hava kanalları çok gürültülü değil ve çıkardığı ses daha çok tiz tarafta.
Çok uzun olmasa da çok kısa da olmayan bir baca mesafesi var. Bu baca sayesinde Vaporesso’nun önerdiği içim aralıklarında aşırı sıcak bir buharla muhatap olmuyorsunuz. Elbette ki bunda hava kanalı ve drip tip’in etkisi de yadsınamaz.
En çok beğendiğim ve aynı seviyedeki ürünlerden NRG Tank’ı bir adım öne taşıyan özellik ise atomizer’in tabanına delrin malzemeden bir parça eklenmiş olması. Bu parça atomizer’de oluşan ısının mod’u etkilemesinin önüne geçiyor. Oldukça basit bir fikir olsa da çok etkili olduğu yadsınamaz.
Atomizer hakkında söylenebilecek şeyler bunlar. Yani hazır coil’li bir sisteme sahip olduğundan daha fazlasını anlatmaya çalışmak laf kalabalığına girecektir çünkü bu sistemde performansı yaratan daha önemli bir faktör, hazır coil’ler. Şimdi de onları gözden geçirelim:
Vaporesso’nun “GT Ailesi” adını verdiği ve NRG Tank için üretilen coil ailesinde biri seramik özellikli olmak üzere toplam beş farklı seçenek bulunuyor. Bu beş seçenekten kutu içeriğinde bize iki tanesi ulaştırılıyor. Bunlar GT8 (quad coil, 0,15 ohm) ve GT4 (dual coil, 0,15 ohm).
Daha önceki satırlarda da belirttiğim üzere denemelerimi sadece GT8 ile yapıp GT4’e dokunmadım. Her iki coil’i de Revenger’dan bildiğim için ekstra olarak GT4 coil’i denemek istemedim. Ancak elbette ki GT4 için de söyleyebileceklerim var.
GT8 tam bir performans canavarı. Buhar ve aroma üretimi konusunda gerçekten nefis bir iş çıkarıyor ortaya. Özellikle pamuklara likit iyice oturduktan sonra her çekişte aynı performansı yakalayabiliyorsunuz ki bunu gerçekten çok beğendim. Ancak ne var ki bu performansın sarfiyat anlamında bir karşılığı var. Likiti gerçekten içiyor. 5 ml likiti ne kadar kısa sürede harcadığına inanmak zor olabiliyor. Keza bu performansı gösterebilmesi için gereken kuvvetli besleme bu tüm GT ailesinde olduğu gibi GT8’de de mevcut ve 3-4 zincir çekime kadar hiçbir şekilde dry hit almadığımı da eklemeliyim (daha fazla sayıda zincir çekimin hazır coil’ler için uygun olmadığı kanaatindeyim).
GT4 ise GT8’e kıyasla ailenin daha usturuplu çocuğu denilebilir. Buhar üretimi anlamında çok bir eksiklik hissettirmese de GT8’e kıyasla aroma üretiminde biraz geride kalsa da bunu hem pil hem likit açısından düşük sarfiyatı ile nefis şekilde telafi ediyor.
Şayet sarfiyat anlamında tedirgin oluyorsanız bu durumda günlük/sürekli kullanım için GT4’ü, keyiflik kullanım için GT8’i tercih etmelisiniz. Ancak sarfiyat sizi sarsmıyorsa, bu durumda tamamen GT8 üzerinden gitmeniz mümkün.
Hem GT8’in hem GT4’ün dayanıklılıkları standartları yakalamış düzeyde. Tel ya da pamuklar elbette kullandığınız likite göre değişiklik gösterecek olsa da çabucak deforme olmuyorlar. Örneğin 3-4 gün içerisinde kullandığım GT8 –ki zorlu sayılabilecek testlere de girip çıktığını varsayarsanız- hala daha ilk taktığımdaki gibi tat anlamında –şu an depoda nbase dolu- bir değişiklik sezmiyorum.
İki eleştirim var coil’lere dair. Birincisi Vaporesso’nun ayıbı gerçekten. Coil’lerin tel materyalini bilen yok! Nichrome olduğunu tahmin etmekteyiz (bu tahminin uzun bir hikâyesi var) ve Vaporesso hala daha anlayabileceğimiz bir yanıt vermiyor bizlere. İkincisi, durumu öğrenebilmek adına GT8’i ilk kullanıma hazırlarken nbase kullandım ve ilk 5 – 10 çekişte yoğun sayılabilecek bir metal tadı aldım. Hani kanthal tele düzgün dry burn yapmadığımızda aldığımız tat vardır ya, aynen o işte. Bu bana fabrikada coil’ler üretilirken çok da özen gösterilmiyor olabileceğini düşündürttü. Bu bağlamda söylemeliyim ki GT ailesi coil’lerini ilk kullanım esnasında yaklaşık bir 5 puff kadar içinize çekmek yerine dışarıya doğru üfleyin. Bu şekilde metal tadını almamayı garantilemiş olursunuz.
Son olarak NRG Tank için Vaporesso tarafından üretilmiş resmi bir RBA kiti olmadığını ve normal şartlarda her halükarda hazır coil’lere ihtiyacınız olduğunu söylemeliyim. Ancak NRG Tank, Smok markasının TFV8 Baby Beast atomizer’i ile neredeyse tıpa tıp aynı teknik detaylara sahip olduğundan, ilgili marka ve model için üretilen hazır coil’leri kullanabildiği gibi ekstra yaptıracağınız yahut satın alabileceğiniz özel bir cam ile Smok TFV8 Baby RBA ürününü de kullanabiliyorsunuz. Tabi unutmadan, her ne kadar RBA’da olsa, bir RTA performansını yakalamanızın zor olduğu aşikâr.
4) Fiziksel Özellikler, Kozmetik ve Diğer Şeyler
Revenger X ilk duyurulduğunda açıkçası “e zaten gayet iyi bir mod var ve henüz piyasada eskimiş de değil, ne gereği vardı bunu çıkarmaya” tepkisi vermiştim. Hatta dokunmatik tuşların varlığını öğrenince “pek tutmaz o iş ya” diye hem forumda hem kendi çevremde bir beyan verdiğimi de belirtmeliyim. Ancak sözümü huzurlarınızda geri alıyorum çünkü Vaporesso bu işi gayet iyi kotarmış.
Ben dokunmatik tuşların daha çok eski model, basmatik şeklinde olacağını, fiziksel tuş dakikliği veremeyeceğini ve titreşim motorunun da biraz kaba çalışacağını varsaymıştım ancak baya yanılmışım. Son derece seri çalışan, en ufak bir dokunuşunuzla bile aktif olup tepki veren, hız anlamında fiziksel tuşlardan hiçbir eksiği olmayan ve beraberindeki titreşim motoruyla gayet eşzamanlı şekilde çalışabilen tuşlar söz konusu ve kullanması oldukça eğlenceli. Elbette ki bu üç tuşun varlığı mod değiştirmek için geçerli bir sebep olmasa da Vaporesso bu tuşların varlığını özellikle vurguladığı için ben de bu şekilde belirtme ihtiyacı hissettim ve maalesef, bir eksi nokta var “keşke bunu düşünüp uygulasalarmış” dediğim.
Tuşlar karanlık.
Örneğin Revenger’da tamamen karanlık bir ortamda işlem yapacağımız zaman fiziksel tuşların üzerlerinde yer alan şekil dolayısıyla hiç zorlanmadan tuşları tanıyabiliyor ve işinizi görebiliyordunuz. Revenger X’de ise dümdüz bir panel mevcut ve dokunmatik butonların yerini öğreninceye kadar –birkaç saatte öğreniliyor bu arada, büyütülecek bir şey yok- biraz bocalayabiliyorsunuz. Aydınlık bir ortamda zaten herhangi bir sorun yok ancak karanlık ortamda bu durum var evet. Hâlbuki tuşlara çok hafif bir aydınlatma koyarak hem işlevsellik hem görsel anlamında çok daha nefis bir şey ortaya çıkarılabilirmiş. Sağlık olsun diyelim ve özellikle belirteyim, yukarıda dokunmatik tuşlar mod değiştirmeye sebep değil dediğim gibi bu karanlık tuşlar da mod’u almamak için bir sebep değil. Olsa iyi olurmuş tadında bir durum, hepsi bu.
Revenger X’de dış kabuk toplam üç malzemeden oluşuyor. Ön panel ve arka panel IML adı verilen özel kaplama malzemesinden meydana geliyor. Bu IML malzeme çinko alaşım plakaların üzerine oturtulmuş durumda ve bu çinko alaşım malzeme dolayısıyla ön ve arka panelin kenar çerçevelerini oluşturmakta. Yan çerçeveler yani kasa ise alüminyum alaşım.
IML ve alüminyum alaşım malzemeler dayanıklılık açısından tamamen sorunsuzlar ancak çinko alaşım malzemenin üzerine yapılan boya maalesef uzun vadeli kullanımlarda atacaktır (Revenger’dan biliyorum). Bu boya atması hadisesi mod’ların tümünde yaygın bir problem olduğundan bir eksiymiş gibi düşünmek çok gerçekçi olmuyor açıkçası. Yanı sıra bu üç malzemenin bir araya getirilişiyle ortaya gerçekten dayanıklı bir ürün çıktığını da söylemek gerekir. Yine benim Revenger’dan bildiğim üzere düşmelere dahi mukavemet gösterebiliyor ve formunu koruyor.
Pil yuvası kapağı klasik mıknatıslı sistem ve mıknatıslar oldukça iyi tutuyorlar. Kapakta herhangi bir oynama yahut ses yok. Zaten fiziksel butonların kaldırılmasıyla mod’un ses yapabilecek parça sayısı ikiye düşmüş oluyor. Bunların biri pil kapağıyken diğeri de ateşleme tuşu. Ateşleme tuşu da tıpkı pil kapağı gibi sağlam ve herhangi bir oynama söz konusu değil. Yanı sıra ateşleme tuşunun sert olduğunu da belirtmeliyim ki bunun iyi bir şey olduğunu söyleyebilirim. Bir ekleme olarak pil kutup işaretlerinin daha belirgin, göze çarpacak şekilde renklendirilmesini ve pil kapağının pillere bakan iç yüzüne ince bir koruma tabakasını yerleştirilmiş olmasını dilerdim. Olmasa da olmayan şeyler değil elbette.
Mod’un 510 bağlantısı yaylı sisteme sahip dolayısıyla hemen her türlü atomizer’inizi rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Ayrıca vida yolu harika ayarlanmış ve kendi atomizer’inde bir boşluk kalmadığı gibi örneğin Aromamizer Supreme V2’de de hiçbir boşluk yok. Tam oturuyor atomizer mod’un üzerine. Ayrıca 510 adaptörü kasaya çok sağlam şekilde monte edilmiş ve uygulanan kuvvete yerinden hiç kıpırdamadan karşı koyabiliyor. Oldukça sağlam ve korkutmuyor. Çok beğendim. Ayrıca 28 mm’lik derinlik sayesinde 28 mm çapa kadar olan atomizer’leri hiçbir taşma sorunu olmadan kullanabiliyorsunuz ki bu özellikle DL tarzı içim yapan kullanıcıları tatmin edecektir.
Mod üzerinde 0.96 inç ölçüsünde renksiz bir OLED ekran kullanılmış. Ekranda devre sıcaklığı yahut amperaj göstergesi yok ancak geri kalan tüm bilgiler –puff süresi dâhil– görüntüleniyor. Okunabilirliği ve işlevselliği son derece iyi olan bu ekranın tek kötü yanı parlaklığının biraz düşük olması. Güneşli havada en yüksek parlaklık seviyesinde bile okumakta zorluk çekilmesi mümkün.
NRG Tank’ın hangi malzemeden üretildiğine dair net bir ifade olmadığından bunu SS304 olarak varsayıyorum. Kullanılan cam ise Pyrex cam ve et kalınlığı gayet iyi. Öte yandan, kesinlikle çok yakışıklı bir atomizer olduğunu da vurgulamak gerek.
5) Sonuç
Revenger X kutusunda da üreticisi tarafından ifade edildiği üzere geleceği yakalamış bir ürün kesinlikle evet. Çift pilli olmasına rağmen son derece kompakt olması, hafifçe yuvarlatılmış hatları ve sade dizaynı ile oldukça etkileyici bir görünüme sahip olması, dokunmatik tuşları, çip özellikleri ve tüm bunlara rağmen gayet uygun fiyatıyla hemen her buharcının sahip olmasında hiçbir sakınca olmayan nefis bir ürün.
Peki, bu ürünü kimlere tavsiye ederim?
· DL severler e
· Çift pilli ve kompakt bir mod arayan MTL severlere
· Normalde MTL tüketimi yapıp arada keyif olsun diye DL tüketimi yapmak isteyenlere
· Isı kontrolü modunda içim yapmaya başlayanlara ve/veya aşırı bir stabilite aramayanlara
· High-End mod’unun yanına eksiklik hissettirmeyecek bir yedek arayanlara
mutlaka tavsiye ederim. Hali hazırda Revenger sahibi olan kullanıcıların bir nevi bu yükseltmeye pek ihtiyaçları olduğunu düşünmüyorum ancak eğer ki Revenger’ları eskidiyse ya da bir yedek arıyorlarsa o zaman bu ürüne yönelmelerinde hiçbir sakınca yok.
1) Kutu İçeriği ve Ön İzlenimler
Ürün tasarımları konusunda ekseriyetle farklı bir çizgide durmayı yeğleyen Vaporesso, bu nefis tasarımları yine bir o kadar kaliteli bir sunumla bizlere ulaştırıyor. Bu basit ancak şık sunumların tüketicide yarattığı alışkanlığı akıllı telefon camiasında Apple firmasının politikalarından biliyoruzdur birçoğumuz. Vaporesso’da hemen hemen benzer bir çizgide ilerliyor dememiz yanlış olmaz.
Kutu içeriği ailenin bir önceki üyesi olan Revenger ile hemen hemen aynı. Belirtmek gerekirse
· Revenger X Mod
· NRG Tank Atomizer (üzerinde GT8 Coil takılı halde)
· Yedek GT4 Coil
· Yedek Atomizer Camı
· Yedek Oring’ler
· 510 Drip Tip adaptörü
· Vape Band
· USB Kablosu
· Garanti Belgesi, Kullanım Kılavuzu, Uyarı ve Bilgilendirme Kartları
şeklinde eksiksiz bir içerik mevcut. Revenger modelinde bir Vape Band ve coil’lerle ilgili özel bir bilgilendirme kartının olmadığını da hatırladığımdan, içeriğin Revenger X’de biraz daha zenginleşerek kullanıcıya fayda sağladığını söylemek mümkün.
Revenger X’in sonuna “X”ini getiren en belirgin farklardan biri malumunuz mod üzerindeki fiziksel seçim tuşlarının kaldırılıp yerine dokunmatik tuşlar getirilmesi ve bu tuşlarla çalışması için mod’un üzerine bir “taptic engine” (titreşim motoru) yerleştirilmiş olması. Yapılmış olan bu değişiklik mod’un kuru ağırlığı üzerinde herhangi bir farklılığa neden olmamış. Mod’un kuru ağırlığı 138 gram ve ölçüleri ise uzunluk 89 mm, genişlik 45 mm, derinlik 28 mm şeklinde ve selefi olan Revenger ile birebir aynı.
Keza kit’in diğer parçası olan NRG Tank’ta ise drip tip’teki ufak modifikasyon dışında hiçbir değişiklik söz konusu değil. Atomizer’in Türkiye’de satılan versiyonu 5 ml likit kapasitesine sahip, kuru ağırlığı 66 gram ve ölçüleri ise uzunlukta 56 mm olup çapta 26 mm.
Kutudan çıkan ve hem güncelleme işlemleri için hem de şarj işlemi için kullanılabilecek USB kablosu oldukça kaliteli ve herhangi bir üreticiden alınıp eklenmiş gibi bir görüntüden ziyade üzerinde Vaporesso’nun logosu bulunan, özel olarak ürettirilmiş bir kablo olduğu açık. Yanı sıra ürünün kullanma kılavuzu da cihazın özelliklerine dair tüm bilgileri içeriyor. Ayrıca garanti belgesinin arka sayfasında bulunan QR kodu ile orijinallik sorgulaması yapabiliyorsunuz.
2) Mod, Çip, Yazılım ve Genel Performans
Yanlış hatırlamıyorsam Vaporesso “Tarot” ailesi ile birlikte OmniBoard adını verdiğini ve o döneme kadar kullandıkları jenerik çiplerden daha fazlasını vaat eden çiplerini tanıtmışlardı. Bu çip ilk çıkan Revenger ile beraber 2.0 sürümüne ve şimdi ise Revenger X ile birlikte 2.2 sürümüne yükseldi.
Hiç bilmeyen kullanıcılar için çipin içim anlamında vaat ettiklerini özetleyecek olursak;
· 5 watt ile başlayıp 220 watt’a kadar çıkabilen watt modu
· Watt modu için ön tanımlı üç adet pre-heat ayarı (Soft – Normal – High)
· Yarımşar saniyelik periyotlarla toplam 5 saniyeye kadar özelleştirilebilen güç eğrisi (CCW – Customized Curve of Wattage)
· SS, Ni ve Ti teller için ön tanımlı slotlara ve bunlar dışında kalan teller için iki açık slota sahip, 220 watt gücün tümünü gerektiğinde kullanabildiğiniz, 100 ila 315 santigrat derece arasında kontrol sağlayabilen ısı kontrol modu
· Yarımşar saniyelik periyotlarla toplam 5 saniyeye kadar özelleştirilebilen ısı eğrisi (CCT – Customized Curve of Tempterature)
· Bypass mod’u (çipin güvenlik önlemlerini devre dışı bırakmadan mekanik mod gibi çalışmasına yarayan mod)
· Gerçek zamanlı tarih ve saat desteği
Bu listeye baktığımız zaman OmniBoard 2.0 ile OmniBoard 2.2 sürümleri arasında ısı kontrolünde sıcaklık kontrol değerinin 315 santigrat dereceye çıkarılmış olduğunu (OmniBoard 2’de 300 dereceydi) ve yine ısı kontrolünde kullanılabilecek güç değerinin 220 watt’a çıkarılmış olduğunu (OmniBoard 2’de 120 watt’tı) görüyoruz.
Şimdi de teknik detayları görelim:
· Çift pilli ve seri bağlantılı pil sistemi
· 2.5 A’ya kadar destek veren hızlı şarj sistemi
· 50 A maksimum akım desteği
· 9 V maksimum voltaj desteği
· 0,05 ila 5,00 arası ohm okuma desteği
· 0 ila 1000 arası TCR değeri desteği
Teknik detaylar göz önünde bulundurulduğunda OmniBoard 2.0 ile OmniBoard 2.2 arasında bir değişiklik göremiyoruz. Öte yandan OmniBoard’un hali hazırda 2.5 A’ya kadar destek veren hızlı şarj sistemi gibi detaylarla rakiplerinin oldukça önünde gittiği de bir gerçek.
Son olarak güvenlik önlemlerine göz atalım:
· USB giriş koruması (yüksek voltaj değerine sahip bir adaptör bağlanması durumunda devreyi korumak adına bağlantıyı keser)
· Eşitleyici şarj sistemi (her iki pilin eşit şekilde şarj olmasını sağlar)
· Düşük voltaj koruması (pillerinizin aşırı deşarj olmasının önüne geçer)
· Kısa devre koruması
· Düşük rezistans koruması (0,05 ohm’dan daha düşük bir ohmaja sahip coil bağlarsanız ateşleme yapmayı reddeder)
· Aşırı ısınma koruması (herhangi bir sebepten ötürü mod’unuz aşırı ısınırsa çalışmayı reddederek soğumayı bekler)
· Aşırı akım koruması (pillerinizden 50 A’dan daha fazla amperaj çekmeye çalıştğınızda ateşleme yapmayı reddeder)
· Pil polarizasyon koruması (pilleri yuvalara yanlış yerleştirdiğinizi fark ederek devre üzerinden akım geçmesini engeller)
Bu maddeleri düşündüğümüzde mod’un oldukça güvenli bir kullanım sunduğunu da anlayabiliyoruz. Özellikle kısa devre korumasının (ki belki de en çok lazım olan özellik) çok sağlıklı ve hızlı çalıştığını söyleyebilirim. Coil’inizde bir şeyler ters gidiyorsa, size o şekilde içim yaptırmamak için elinden geleni yapıyor mod. Yine bunlar arasında da OmniBoard 2.0’dan daha farklı bir özellik de yok. Hoş, daha ne olsun?
Özellikle Revenger kullanmış dostların bildiği üzere, OmniBoard 2.0’da modlar arasında geçiş yapmak bir miktar can sıkıcı olabiliyordu. OmniBoard’un marka özelliklerinden birisi olan üçüncü tuş yani mod tuşu kesinlikle verimli çalışmıyordu. Modlar arasında geçiş yapmak için mod tuşuna bir saniye basılı tutmanız ve istediğiniz moda gelinceye kadar bunu tekrarlamanız gerekiyordu. Özellikle watt modu ile ısı kontrolü arasında sürekli değişim yapan kullanıcılar için zamanla bir eziyet halini alan bu durumu Vaporesso’da fark etmiş olacak ki OmniBoard 2.2’de bu sıkıntıyı gidererek gayet kullanışlı bir menü operasyonu tasarlamışlar. Şimdi bunu biraz açalım:
Öncelikle söylemem gerekli ki dokunmatik tuşların varlığı sebebiyle (ilerleyen satırlarda buna da değineceğiz) Revenger X bir şey yapın ya da yapmayın, siz tuşları kullanmayı bıraktıktan 15 saniye sonra otomatik olarak kilitleniyor ve bunu değiştirmenin bir yolu yok. Tabi yine unutmadan, bir Vaporesso klasiği olarak ateşleme tuşu kilitlenmiyor. Mod açık olduğu sürece ateşleme tuşu kullanılabilir durumda oluyor ve bunu da değiştirmenin bir yolu yok. Hoş, zaten bahsettiğim kilitlenme durumu sebebiyle ateşleme tuşunu artık sadece cihazı açıp kapatma ve ateşleme yapmak için bu menü kilidini açıp kapatmakta da kullanıyoruz. O yüzden Revenger X özelinde menü operasyonlarına her zaman ateşleme tuşuna üç defa basıp menü kilidini kaldırarak başlıyoruz.
Menü kilidini kaldırdıktan sonra (cihazın kilitli olduğu ekrandaki ikinci satırda orta pozisyonda bulunan asma kilit şeklindeki işaretten anlaşılabilir) mod tuşuna üç defa üst üste basarak yahut bir saniye basılı tutarak “Mode Menu”ye giriş yapmaktayız.
Sırasıyla ilk üç seçenek (VW – High, VW – Normal, VW – Soft) standart watt modundan ibaret ve seçenekler sadece pre-heat’i seçmek için var. Yani OmniBoard 2.0’da olduğu gibi watt modundayken menüye gidip pre-heat’i seçmek yerine doğrudan buradan seçim yapabiliyor ve hızlıca değiştirebiliyoruz. Watt ayarını ise artı – eksi seçim tuşlarıyla herhangi bir mod’da ayarladığımız gibi standart bir şekilde ayarlayabiliyoruz.
Dördüncü seçenek ise güç eğrisini ayarlayarak içim yaptığımız “CCW” modu (bu modun mantığını anlattığım ilgili forum post’unu buraya tıklayarak okuyabilirsiniz). Bu seçeneği aktif ettikten sonra karşısınza ilk etapta eğrinizi ayarlayacağınız bölüm gelecek. Bu bölümde yarımşar saniyelik periyotlar arasında ilerlemek için ateşleme tuşunu kullanıyor ve periyotların watt ayarını değiştirmek için artı – eksi butonlarını kullanıyorsunuz. Tüm değişikliklerinizi tamamladığınızda mod tuşu ile onaylıyor ve grafiğinizin görüntülendiği içim ekranına geliyorsunuz. Maalesef grafiği onaylamadan deneme yapma şansı sunmuyor bize çip ateşleme tuşunu periyot seçimleri yapmakta kullandığından ötürü. Bir değişiklik yapmak istediğinizde tekrar “Mode Menu”ye girip, CCW’yi seçmeniz gerekiyor.
Beşinci, altıncı ve yedinci seçeneklerimiz (VT – SS, VT – Ni, VT – Ti) tıpkı ilk üç seçeneğimiz gibi bir anlamda ortak ve tel türlerine göre ön tanımlı ısı kontrol seçeneklerinden oluşuyor. Bu seçenekleri pek çok güncel mod’dan biliyor olsanız da Vaporesso bu seçeneklerin detayına birkaç güzellik getirmiş ve bahsetmeden geçmek doğru olmaz.
Diyelim ki VT – SS kullanacaksınız. Bu seçeneği seçtiğinizde karşınıza “VT – SS SET” adında dört seçenekten oluşan bir menü geliyor (yazacaklarım üç seçenek için de ortaktır, farklı olduğu yerleri belirteceğim).
Bu seçeneklerden ilki olan “TCR Set” ile örneğin üreticilerin kabul ettiği standartlardan daha farklı üretim yapan Temco marka SS316 ya da SS316L telinizle TCR slotlarını kullanmak zorunda kalmadan tam performans içim yapabiliyorsunuz. Yani bu seçenek ile kullanmakta olduğunuz tel için ince ayar TCR değerini girebiliyorsunuz. VT – SS için 0 ila 200 arası, VT – Ni için 400 ila 800 arası ve VT – Ti için 150 ila 550 arası değer tanımlayabiliyorsunuz. İyi düşünülmüş bir özellik kesinlikle.
İkinci seçenek olan “Power Set” ile ateşleme için kullanacağınız başlangıç gücünü belirliyorsunuz. 220 watt’ın tümünü yükleyebilseniz de alt değerin 30 watt olmasının bazı kullanıcıları üzeceğine şüphe yok.
Üçüncü seçenek olan “CCT Set” ile tıpkı watt modunun CCW’si gibi ısı kontrol eğrisi ayarlayabiliyorsunuz. Ateşleme gücü ise ikinci seçenekte belirlediğiniz watt ayarı oluyor.
Son seçenek olan “Lock/Unlock” ise ısı kontrol sisteminin olmazsa olmazı olan ohm değeri kilitlemek için kullanılıyor. Kullanma kılavuzunda eksi ve mod tuşuna aynı anda basılı tutarak ohm kilitlemenin kısaca yapılabileceği belirtilmişse de yaptığım denemelerde bu kısayolun çalışmadığını fark ettim. Güncelleme ile düzeltilecektir diye düşünüyorum.
Bu ayarlarla ilgili belki de tek can sıkıcı nokta özellikle ilk yapılandırma sırasında göze çarpan “her bir seçeneği ayarladıktan sonra bir diğerini ayarlamak için tekrar “Mode Menu”ye girmek, oradan tekrar seçim yapıp “VT – SS SET” menüsünü açmak” şeklindeki döngü. Yani siz TCR değerinizi girip onayladığınızda doğrudan içim ekranına düşüyorsunuz. Bununla beraber watt’ı da ayarlamak istiyorsanız tekrar bu döngüyü takip etmeniz gerekiyor. Güncellemelerle düzeltilmesi gereken bir diğer şeyin bu olduğu aşikâr.
Bu seçeneklerden ilki olan “TCR Set” ile örneğin üreticilerin kabul ettiği standartlardan daha farklı üretim yapan Temco marka SS316 ya da SS316L telinizle TCR slotlarını kullanmak zorunda kalmadan tam performans içim yapabiliyorsunuz. Yani bu seçenek ile kullanmakta olduğunuz tel için ince ayar TCR değerini girebiliyorsunuz. VT – SS için 0 ila 200 arası, VT – Ni için 400 ila 800 arası ve VT – Ti için 150 ila 550 arası değer tanımlayabiliyorsunuz. İyi düşünülmüş bir özellik kesinlikle.
İkinci seçenek olan “Power Set” ile ateşleme için kullanacağınız başlangıç gücünü belirliyorsunuz. 220 watt’ın tümünü yükleyebilseniz de alt değerin 30 watt olmasının bazı kullanıcıları üzeceğine şüphe yok.
Üçüncü seçenek olan “CCT Set” ile tıpkı watt modunun CCW’si gibi ısı kontrol eğrisi ayarlayabiliyorsunuz. Ateşleme gücü ise ikinci seçenekte belirlediğiniz watt ayarı oluyor.
Son seçenek olan “Lock/Unlock” ise ısı kontrol sisteminin olmazsa olmazı olan ohm değeri kilitlemek için kullanılıyor. Kullanma kılavuzunda eksi ve mod tuşuna aynı anda basılı tutarak ohm kilitlemenin kısaca yapılabileceği belirtilmişse de yaptığım denemelerde bu kısayolun çalışmadığını fark ettim. Güncelleme ile düzeltilecektir diye düşünüyorum.
Bu ayarlarla ilgili belki de tek can sıkıcı nokta özellikle ilk yapılandırma sırasında göze çarpan “her bir seçeneği ayarladıktan sonra bir diğerini ayarlamak için tekrar “Mode Menu”ye girmek, oradan tekrar seçim yapıp “VT – SS SET” menüsünü açmak” şeklindeki döngü. Yani siz TCR değerinizi girip onayladığınızda doğrudan içim ekranına düşüyorsunuz. Bununla beraber watt’ı da ayarlamak istiyorsanız tekrar bu döngüyü takip etmeniz gerekiyor. Güncellemelerle düzeltilmesi gereken bir diğer şeyin bu olduğu aşikâr.
Sekizinci ve dokuzuncu seçeneklerimiz açık TCR slotları. Bu slotları seçtiğimizde hemen üstte gördüğünüz dörtlü alt menü yerine üçlü bir alt menü görüyorsunuz çünkü açık TCR slotları için CCT desteği yok. Bu eksik dışında tüm ayar ve menü mantığı yine üstte anlattığım gibi olduğundan ekstra girmeye gerek duymuyorum.
Unutmadan eklemeliyim ki Revenger’da TCR değerlerini girmek ya da değiştirmek için ürün için Vaporesso tarafından sağlanan yazılıma muhtaç durumdaydık. Revenger X’de anlattığım üzere bu bağımlılık ortadan kalkmış durumda. Büyük bir artı.
Ve son olarak onuncu seçeneğimiz ise “Bypass” modu. Regüle mod’ların tümündeki Bypass modları her ne kadar güvenlik önlemlerini aktif tutuyor olsa da bu mod’un tamamen tecrübeli kullanıcıları hitap ettiğini söylemek boynumun borcudur.
“Mode Menu” ve ilgili alt menü sistemi böyleyken çipin diğer ayarlarını yapabildiğimiz bir menü sistemi daha mevcut. Mode Menu içerisindeyken onuncu seçenekten sonra seçili hale “System Set” şu seçeneklerden oluşuyor:
1) Time Set: Ekranda görüntülenecek tarihi, saati ve saatin görünümünü ayarlıyoruz. Number dijital saat görünümüne tekabül ederken Pointer analog saat görünümüne tekabül ediyor. Eğer tarih ve saat özelliğini kullanmak istemezseniz yine buradan kapatabiliyorsunuz. Ve unutmayın ki çip üzerinde ekstra bir güç kaynağı olmadığı için pillerinizi çıkardığınızda tarih ve saat ilerlemiyor.
2) Brightness: Ekran parlaklığını ayarlıyoruz. 17 kademe mevcut ve bu sayede çok yumuşak bir ayar yapabilmek mümkün oluyor.
3) Puff Counter: Puff sayacını sıfırlıyoruz.
4) Smart On/Off: Sadece watt modunda çalışan “Smart” özelliği taktığınız coil’e göre en uygun olabilecek ortalama bir watt değerini kullanıcıya sağlar. Bu özelliğin sağlıklı çalışabilmesi için cihaza yeni bir coil taktığınızda cihazın size sorduğu “New Load + / Old Load –“ sorusuna “New Load” olarak yanıt vermeniz gerekir. Ön tanımlı olarak bu özellik kapalı gelir. Deneyimli kullanıcılardan ziyade acemi kullanıcılara yönelik faydalı bir özelliktir. Unutmadan, cihazın size önerdiği watt değerini, tabii ki de değiştirebilirsiniz.
5) Screen Timeout: Cihaz kullanılmadığında ekranın ne kadar sürede kararacağını ayarlıyoruz. Ön tanımlı olarak 15 dakikaya ayarlı gelir. 1 saate kadar artırabilir, 3 saniyeye kadar düşürebilirsiniz.
6) Vibrate: Dokunmatik tuşların geri bildirim – titreşim seviyesini ayarlıyoruz. 8 kademe mevcut. Yine oldukça yumuşak bir ayar yapabilmek mümkün.
7) Version: Cihazınızın yazılım sürümünü ve donanım kodunu öğrenebiliyorsunuz. OmniBoard 2.0’da ve öncesinde bu ekranı mod ve ateşleme tuşuna aynı anda basarak öğrenebilmek mümkündü ancak şu an bu kısayol çalışmıyor. Onun yerine sadece buradan öğrenebilmek mümkün.
8) Default: Mod’u fabrika ayarlarına döndürüyoruz ve yaptığınız tüm ayarlar (TCR değerleri dâhil) sıfırlanıyor.
Revenger X’in ve içerisinde bulunan OmniBoard 2.2’nin kullanıcısına sundukları görüldüğü üzere oldukça göz dolduruyor. Peki ya performans anlamında bu verdiklerinin altını doldurabiliyor mu? Cevabım evet, doldurabiliyor.
Mod’u yaklaşık 3-4 gündür kullanıyorum ve watt modu denemelerinde hem kendi atomizer’ini GT8 coil ile birlikte hem de Steam Crave Aromamizer Supreme RDTA V2’yi 24 ga kanthal tel ile hazırlanmış 0.25 ohm dual coil kurulumuyla kullandım. Hem kendi atomizer’inde GT8 gibi quad coil ve 0.15 ohm olm hazır coil’i ısıtmakta hem de diğer RTA’a da ki kurulumu ısıtmakta ortalama üzeri denilebilecek bir performans gösterdiğini söylemeliyim. Özellikle pre-heat’i “High” olarak ayarladığımda aldığım performansın çok daha arttığını ve soğuk coil’lerin ilk ısınmaların çok daha kısa sürede tamamlandığını da eklemeliyim. Yani pre-heat öylesine koyulmuş bir fonksiyondan ziyade gayet çalışan bir fonksiyon.
3-4 gün boyunca herhangi bir “misfire” durumuyla karşılaşmadım. Her iki farklı atomizer için de çeşitli pre-heat seçeneklerinde yaklaşık 100 watt’a kadar içimler yaptım ve herhangi bir dalgalanma hissetmedim. Ateşleme içim süresince oldukça istikrarlı şekilde devam etti. Kısacası watt modu, cihazın segmentini ve fiyat aralığını düşündüğümüzde benden tam puan aldı.
CCW yani güç eğrisi özelliğini sadece kendi atomizer’i ile kullandım. Zorlu ayarlamalarla (80 watt – 40 watt – 100 watt – 20 watt, vs) dahi harika şekilde başa çıkabiliyor ve grafiğe net cevaplar veriyor. Yine tam puan aldı.
Isı kontrol özelliğini Geekvape Ammit 25 atomizer üzerine 26 ga Temco SS316L tel ile 0,40 ohm single coil kurulumuyla kullandım. Gayet stabil çalıştığını söyleyebilirim, bir problem yaşamadım ancak kuru pamukla neler yapabildiğini ölçebilecek kadar zamanım olmadı ne yazık ki.
Tüm bu performanslar ile de ilintili olarak yapılmış bir değişikliğe eleştiri getirmek zorundayım bu arada. Şu güne kadar kullandığım Vaporesso ürünlerinde coil’e voltajı canlı olarak okunabiliyordu. Nedendir bilinmez Revenger X’de bu değiştirilip sabit voltaj görüntülemeye dönmüş. CCW ve ısı kontrolü modlarında bu durumdan ötürü mod’un yapmakta olduğunu anlamakta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Canlı değerlerin özellikle orta seviye mod’larda her zaman iyi olduğunu düşünmekteyim. Biliyorum bu özellikle acemi kullanıcılar için artı bir özellik olarak görünecek ancak ben umuyorum ki bir güncelleme ile eski haline getirilir yahut bir seçenek olarak sunulur.
Ek olarak çip ohm okuma konusunda da fena değil. Yihi SX550J çipiyle karşılaştırdığımda +0,01 / +0,02 ohm daha fazla okuduğunu gördüm. Normal sapma değerleri içerisinde kaldığından dolayı bir eksi yazmıyorum. Hemen her mod’da karşılaşılan bir durum. Mutlak hassasiyet sağlayabilen mod’ların sayısı azdır malum.
Son olarak, meraklısı için ortalama bir sarfiyat bilgisi vermek istiyorum. Tam dolu bir çift eşlenik Sony VTC6 pil ile kendi atomizer’ini ve GT8 coil’ini kullanarak çeşitli pre-heat seçeneklerinde 45 – 50 – 55 watt aralıklarında gezinip ortalama 3,5 saniyelik puff süresiyle +/- 300 puff’ı gördüm ve piller bitti. Bu iyi bir değer çünkü DL kullanıcılarının birçoğunu bile bir gün pil değiştirmeden idare edebilecektir. Ancak unutmayın ki bu referans bir değerdir. Bu değer sizde tamamen farklı çıkabilir.
3) Atomizer ve Coil’ler
Tıpkı Revenger’da olduğu gibi Revenger X’le birlikte de Vaporesso’nun “NRG Tank” adını verdiği hazır coil’li sisteme sahip ve DL tarzı içim için tasarlanmış bir atomizer geliyor. Sadece ufak bir fark var. Revenger ile birlikte gelen NRG Tank’ın drip tip’inde sıçratma engelleyici / sıçratmayı azaltıcı bir tür süzgeç varken Revenger X ile birlikte gelen NRG Tank’da bundan vazgeçmişler. Drip tip’in altı tamamen açık ve baktığınızda coil’inizi rahatlıkla görebiliyorsunuz artık.
Bunların yanı sıra Revenger’dan aşina olmayan kullanıcılar için atomizer’i tanıtmak gerekirse şunlar söylenebilir:
Çap olarak en geniş noktasında 26 mm’ye ulaşan NRG Tank 5 ml likit kapasitesine sahip. Slide ‘N Fill adı verilen likit doldurma sisteminde top cap’i çıkarmak yerine, küçük bir parmak hareketiyle yerinden kaydırıyor ve karşınıza gelen dolum noktasından likitinizi ekleyebiliyorsunuz. Kilitli bir sistem olmasa da cebinizde taşırken açılma tehlikesi de yok. Herhangi bir sızdırmaya da kullandığım 3-4 gün boyunca rastlamadım.
Delrin malzemeden üretilmiş wide bore drip tip’e sahip ve bu sayede rahatlıkla buharı çekebiliyorsunuz. Oldukça geniş olan hava kanalları ile birlikte kombine olduğunda sizi zorlamayan bir içim deneyimi ortaya çıktığını söyleyebilirim. Keza wide bore drip tip’ten hoşlanmayan kullanıcılar için kutu içeriğinde gelen 510 drip tip adaptörüyle birlikte standart drip tip’lerinizi kullanabilmeniz de mümkün.
Ek olarak hava kanal ayarı yüzüğü oldukça sağlam. Nasıl ayarlarsanız öyle kalıyor ve yüzüğün üzerindeki girinti ve çıkıntılar sayesinde ayar yaparken yüzüğü oldukça sağlam şekilde kavrayabiliyorsunuz. Ayrıca hava kanalları çok gürültülü değil ve çıkardığı ses daha çok tiz tarafta.
Çok uzun olmasa da çok kısa da olmayan bir baca mesafesi var. Bu baca sayesinde Vaporesso’nun önerdiği içim aralıklarında aşırı sıcak bir buharla muhatap olmuyorsunuz. Elbette ki bunda hava kanalı ve drip tip’in etkisi de yadsınamaz.
En çok beğendiğim ve aynı seviyedeki ürünlerden NRG Tank’ı bir adım öne taşıyan özellik ise atomizer’in tabanına delrin malzemeden bir parça eklenmiş olması. Bu parça atomizer’de oluşan ısının mod’u etkilemesinin önüne geçiyor. Oldukça basit bir fikir olsa da çok etkili olduğu yadsınamaz.
Atomizer hakkında söylenebilecek şeyler bunlar. Yani hazır coil’li bir sisteme sahip olduğundan daha fazlasını anlatmaya çalışmak laf kalabalığına girecektir çünkü bu sistemde performansı yaratan daha önemli bir faktör, hazır coil’ler. Şimdi de onları gözden geçirelim:
Vaporesso’nun “GT Ailesi” adını verdiği ve NRG Tank için üretilen coil ailesinde biri seramik özellikli olmak üzere toplam beş farklı seçenek bulunuyor. Bu beş seçenekten kutu içeriğinde bize iki tanesi ulaştırılıyor. Bunlar GT8 (quad coil, 0,15 ohm) ve GT4 (dual coil, 0,15 ohm).
Daha önceki satırlarda da belirttiğim üzere denemelerimi sadece GT8 ile yapıp GT4’e dokunmadım. Her iki coil’i de Revenger’dan bildiğim için ekstra olarak GT4 coil’i denemek istemedim. Ancak elbette ki GT4 için de söyleyebileceklerim var.
GT8 tam bir performans canavarı. Buhar ve aroma üretimi konusunda gerçekten nefis bir iş çıkarıyor ortaya. Özellikle pamuklara likit iyice oturduktan sonra her çekişte aynı performansı yakalayabiliyorsunuz ki bunu gerçekten çok beğendim. Ancak ne var ki bu performansın sarfiyat anlamında bir karşılığı var. Likiti gerçekten içiyor. 5 ml likiti ne kadar kısa sürede harcadığına inanmak zor olabiliyor. Keza bu performansı gösterebilmesi için gereken kuvvetli besleme bu tüm GT ailesinde olduğu gibi GT8’de de mevcut ve 3-4 zincir çekime kadar hiçbir şekilde dry hit almadığımı da eklemeliyim (daha fazla sayıda zincir çekimin hazır coil’ler için uygun olmadığı kanaatindeyim).
GT4 ise GT8’e kıyasla ailenin daha usturuplu çocuğu denilebilir. Buhar üretimi anlamında çok bir eksiklik hissettirmese de GT8’e kıyasla aroma üretiminde biraz geride kalsa da bunu hem pil hem likit açısından düşük sarfiyatı ile nefis şekilde telafi ediyor.
Şayet sarfiyat anlamında tedirgin oluyorsanız bu durumda günlük/sürekli kullanım için GT4’ü, keyiflik kullanım için GT8’i tercih etmelisiniz. Ancak sarfiyat sizi sarsmıyorsa, bu durumda tamamen GT8 üzerinden gitmeniz mümkün.
Hem GT8’in hem GT4’ün dayanıklılıkları standartları yakalamış düzeyde. Tel ya da pamuklar elbette kullandığınız likite göre değişiklik gösterecek olsa da çabucak deforme olmuyorlar. Örneğin 3-4 gün içerisinde kullandığım GT8 –ki zorlu sayılabilecek testlere de girip çıktığını varsayarsanız- hala daha ilk taktığımdaki gibi tat anlamında –şu an depoda nbase dolu- bir değişiklik sezmiyorum.
İki eleştirim var coil’lere dair. Birincisi Vaporesso’nun ayıbı gerçekten. Coil’lerin tel materyalini bilen yok! Nichrome olduğunu tahmin etmekteyiz (bu tahminin uzun bir hikâyesi var) ve Vaporesso hala daha anlayabileceğimiz bir yanıt vermiyor bizlere. İkincisi, durumu öğrenebilmek adına GT8’i ilk kullanıma hazırlarken nbase kullandım ve ilk 5 – 10 çekişte yoğun sayılabilecek bir metal tadı aldım. Hani kanthal tele düzgün dry burn yapmadığımızda aldığımız tat vardır ya, aynen o işte. Bu bana fabrikada coil’ler üretilirken çok da özen gösterilmiyor olabileceğini düşündürttü. Bu bağlamda söylemeliyim ki GT ailesi coil’lerini ilk kullanım esnasında yaklaşık bir 5 puff kadar içinize çekmek yerine dışarıya doğru üfleyin. Bu şekilde metal tadını almamayı garantilemiş olursunuz.
Son olarak NRG Tank için Vaporesso tarafından üretilmiş resmi bir RBA kiti olmadığını ve normal şartlarda her halükarda hazır coil’lere ihtiyacınız olduğunu söylemeliyim. Ancak NRG Tank, Smok markasının TFV8 Baby Beast atomizer’i ile neredeyse tıpa tıp aynı teknik detaylara sahip olduğundan, ilgili marka ve model için üretilen hazır coil’leri kullanabildiği gibi ekstra yaptıracağınız yahut satın alabileceğiniz özel bir cam ile Smok TFV8 Baby RBA ürününü de kullanabiliyorsunuz. Tabi unutmadan, her ne kadar RBA’da olsa, bir RTA performansını yakalamanızın zor olduğu aşikâr.
4) Fiziksel Özellikler, Kozmetik ve Diğer Şeyler
Revenger X ilk duyurulduğunda açıkçası “e zaten gayet iyi bir mod var ve henüz piyasada eskimiş de değil, ne gereği vardı bunu çıkarmaya” tepkisi vermiştim. Hatta dokunmatik tuşların varlığını öğrenince “pek tutmaz o iş ya” diye hem forumda hem kendi çevremde bir beyan verdiğimi de belirtmeliyim. Ancak sözümü huzurlarınızda geri alıyorum çünkü Vaporesso bu işi gayet iyi kotarmış.
Ben dokunmatik tuşların daha çok eski model, basmatik şeklinde olacağını, fiziksel tuş dakikliği veremeyeceğini ve titreşim motorunun da biraz kaba çalışacağını varsaymıştım ancak baya yanılmışım. Son derece seri çalışan, en ufak bir dokunuşunuzla bile aktif olup tepki veren, hız anlamında fiziksel tuşlardan hiçbir eksiği olmayan ve beraberindeki titreşim motoruyla gayet eşzamanlı şekilde çalışabilen tuşlar söz konusu ve kullanması oldukça eğlenceli. Elbette ki bu üç tuşun varlığı mod değiştirmek için geçerli bir sebep olmasa da Vaporesso bu tuşların varlığını özellikle vurguladığı için ben de bu şekilde belirtme ihtiyacı hissettim ve maalesef, bir eksi nokta var “keşke bunu düşünüp uygulasalarmış” dediğim.
Tuşlar karanlık.
Örneğin Revenger’da tamamen karanlık bir ortamda işlem yapacağımız zaman fiziksel tuşların üzerlerinde yer alan şekil dolayısıyla hiç zorlanmadan tuşları tanıyabiliyor ve işinizi görebiliyordunuz. Revenger X’de ise dümdüz bir panel mevcut ve dokunmatik butonların yerini öğreninceye kadar –birkaç saatte öğreniliyor bu arada, büyütülecek bir şey yok- biraz bocalayabiliyorsunuz. Aydınlık bir ortamda zaten herhangi bir sorun yok ancak karanlık ortamda bu durum var evet. Hâlbuki tuşlara çok hafif bir aydınlatma koyarak hem işlevsellik hem görsel anlamında çok daha nefis bir şey ortaya çıkarılabilirmiş. Sağlık olsun diyelim ve özellikle belirteyim, yukarıda dokunmatik tuşlar mod değiştirmeye sebep değil dediğim gibi bu karanlık tuşlar da mod’u almamak için bir sebep değil. Olsa iyi olurmuş tadında bir durum, hepsi bu.
Revenger X’de dış kabuk toplam üç malzemeden oluşuyor. Ön panel ve arka panel IML adı verilen özel kaplama malzemesinden meydana geliyor. Bu IML malzeme çinko alaşım plakaların üzerine oturtulmuş durumda ve bu çinko alaşım malzeme dolayısıyla ön ve arka panelin kenar çerçevelerini oluşturmakta. Yan çerçeveler yani kasa ise alüminyum alaşım.
IML ve alüminyum alaşım malzemeler dayanıklılık açısından tamamen sorunsuzlar ancak çinko alaşım malzemenin üzerine yapılan boya maalesef uzun vadeli kullanımlarda atacaktır (Revenger’dan biliyorum). Bu boya atması hadisesi mod’ların tümünde yaygın bir problem olduğundan bir eksiymiş gibi düşünmek çok gerçekçi olmuyor açıkçası. Yanı sıra bu üç malzemenin bir araya getirilişiyle ortaya gerçekten dayanıklı bir ürün çıktığını da söylemek gerekir. Yine benim Revenger’dan bildiğim üzere düşmelere dahi mukavemet gösterebiliyor ve formunu koruyor.
Pil yuvası kapağı klasik mıknatıslı sistem ve mıknatıslar oldukça iyi tutuyorlar. Kapakta herhangi bir oynama yahut ses yok. Zaten fiziksel butonların kaldırılmasıyla mod’un ses yapabilecek parça sayısı ikiye düşmüş oluyor. Bunların biri pil kapağıyken diğeri de ateşleme tuşu. Ateşleme tuşu da tıpkı pil kapağı gibi sağlam ve herhangi bir oynama söz konusu değil. Yanı sıra ateşleme tuşunun sert olduğunu da belirtmeliyim ki bunun iyi bir şey olduğunu söyleyebilirim. Bir ekleme olarak pil kutup işaretlerinin daha belirgin, göze çarpacak şekilde renklendirilmesini ve pil kapağının pillere bakan iç yüzüne ince bir koruma tabakasını yerleştirilmiş olmasını dilerdim. Olmasa da olmayan şeyler değil elbette.
Mod’un 510 bağlantısı yaylı sisteme sahip dolayısıyla hemen her türlü atomizer’inizi rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Ayrıca vida yolu harika ayarlanmış ve kendi atomizer’inde bir boşluk kalmadığı gibi örneğin Aromamizer Supreme V2’de de hiçbir boşluk yok. Tam oturuyor atomizer mod’un üzerine. Ayrıca 510 adaptörü kasaya çok sağlam şekilde monte edilmiş ve uygulanan kuvvete yerinden hiç kıpırdamadan karşı koyabiliyor. Oldukça sağlam ve korkutmuyor. Çok beğendim. Ayrıca 28 mm’lik derinlik sayesinde 28 mm çapa kadar olan atomizer’leri hiçbir taşma sorunu olmadan kullanabiliyorsunuz ki bu özellikle DL tarzı içim yapan kullanıcıları tatmin edecektir.
Mod üzerinde 0.96 inç ölçüsünde renksiz bir OLED ekran kullanılmış. Ekranda devre sıcaklığı yahut amperaj göstergesi yok ancak geri kalan tüm bilgiler –puff süresi dâhil– görüntüleniyor. Okunabilirliği ve işlevselliği son derece iyi olan bu ekranın tek kötü yanı parlaklığının biraz düşük olması. Güneşli havada en yüksek parlaklık seviyesinde bile okumakta zorluk çekilmesi mümkün.
NRG Tank’ın hangi malzemeden üretildiğine dair net bir ifade olmadığından bunu SS304 olarak varsayıyorum. Kullanılan cam ise Pyrex cam ve et kalınlığı gayet iyi. Öte yandan, kesinlikle çok yakışıklı bir atomizer olduğunu da vurgulamak gerek.
5) Sonuç
Revenger X kutusunda da üreticisi tarafından ifade edildiği üzere geleceği yakalamış bir ürün kesinlikle evet. Çift pilli olmasına rağmen son derece kompakt olması, hafifçe yuvarlatılmış hatları ve sade dizaynı ile oldukça etkileyici bir görünüme sahip olması, dokunmatik tuşları, çip özellikleri ve tüm bunlara rağmen gayet uygun fiyatıyla hemen her buharcının sahip olmasında hiçbir sakınca olmayan nefis bir ürün.
Peki, bu ürünü kimlere tavsiye ederim?
· DL severler e
· Çift pilli ve kompakt bir mod arayan MTL severlere
· Normalde MTL tüketimi yapıp arada keyif olsun diye DL tüketimi yapmak isteyenlere
· Isı kontrolü modunda içim yapmaya başlayanlara ve/veya aşırı bir stabilite aramayanlara
· High-End mod’unun yanına eksiklik hissettirmeyecek bir yedek arayanlara
mutlaka tavsiye ederim. Hali hazırda Revenger sahibi olan kullanıcıların bir nevi bu yükseltmeye pek ihtiyaçları olduğunu düşünmüyorum ancak eğer ki Revenger’ları eskidiyse ya da bir yedek arıyorlarsa o zaman bu ürüne yönelmelerinde hiçbir sakınca yok.
En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş:
